Bol baharat, acı, lemongrass, zencefil, tatlı, ekşi… Tüm bu tatları- ve hatta daha fazlasını- damağınızda hissedeceksiniz, üstelik sadece tek bir kaşıkta… Bangkok’a hoş geldiniz!
Daha önce Bangkok’a gelmiş tüm tanıdıklarım, ağız birliği etmişçesine aynı restorandan söz ediyorlar. Seafood Market Restaurant. Yıllar önce bu önerilere kulak verip ben de bu restorana gitmiştim. Market konseptiyle düzenlenmiş bu restorana girince bir tekerlekli alışveriş arabası alıyorsunuz. Sonra envai çeşit deniz ürününün sergilendiği tezgahlardan balık, karides, kalamar canınız ne istiyorsa tarttırıp arabanıza koyuyor, kasada ödeme yapıp masanıza geçiyorsunuz. Buraya kadar anlattıkların kulağa ilginç gelse de işin aslı hiç heyecan verici değil. Kötü döşenmiş çay bahçesi, orduevi, düğün salonu tadında bir mekan burası. Seçtiğiniz deniz ürünleri ya ızgara ya da wok da pişirilerek servis ediliyor. Gürültülü, çirkin bir mekanda lezzetsiz yemekler yiyip, bir de Tayland şartlarında pahalı kabul edilecek bir hesap ödüyorsunuz. Nedendir bilmem burayı herkes öneriyor. Ben seyahatinizde kısıtlı ve değerli zamanınızı çok daha rafine yemeklere ayırmanızı, böyle kerameti kendinden menkul restoranlardan uzak durmanızı tavsiye ediyorum.
Yakın çevremde “sokak yemeği” ve “Tayland” sözcüklerini aynı cümlede kullandığımda duyduğum ilk tepki “Iyyyyy” oluyor. Kimsenin bu tecrübeyi yaşamak istemediğini üzülerek görüyorum. Oysa küçük bir cesaret damağınız için unutulmaz lezzetler vadediyor. Bir aşçı olarak tereddütsüz söyleyebilirim: “En temiz yemek gözünüzün önünde pişendir” Damağınızdan önce gözleriniz ve burnunuz sizi asla yanıltmaz. Bangkok’a gidiyor ve gastronomiye ilgi duyuyorsanız sokak yemeklerine mutlaka şans vermeniz gerekiyor.
T&K Seafood
Bangkok’ta sokak yemeği şöleninin en renkli yaşandığı yer hiç kuşkusuz Çin Mahallesi. Yaowarat caddesi üzerinde yüzlerce yemek tezgahında akşamın ilk saatleriyle birlikte dumanlar tütmeye ve muhteşem kokular yükselmeye başlıyor. TK Seafood burada yer alan büyük tezgahlardan biri. Gece 2’ye kadar servis veren bu sokak restoranının kaldırımındaki bir masaya oturup, muhteşem sos ve baharatlarla pişirilen deniz ürünlerini kolay kolay unutamayacaksınız. Izgara karides, yengeç, midye ve otlardan “Morning Glory”e öncelik vermelisiniz.
Thipsamai Pad Thai
Pad Thai en klasik, en bilinen Tay yemeklerinden biri. En kaba şekilde wok tavada pişen noodle olarak özetlenebilir. Soya filizi, karides ve yer fıstığı içerir, son derece lezzetlidir. Thipsamai’de bir tabak Pad Thai için uzun bir kuyruk beklemeye hazırlıklı olun.
Raan Jay Fai
Thipsamai’nin iki dükkan yanında ilginç bir sokak yemeği tecrübesi sizi bekliyor. Bangkok genelinde sokakta yiyeceğiniz bir tabak yemek 5-6 tl civarındadır. Burada ise bir tabak yemek 50-100 lira arasında. Yengeçli omlet başta olmak üzere muhteşem bir yemek yiyeceğinizi garanti ediyorum. Tüm yemekleri pişiren ve dükkanı yöneten şef oldukça yaşlı Tayland’lı bir kadın; çok yakında bu sokak restoranının Michelin yıldızı alabileceği konuşuluyor.
Cabbages and Condoms
“Tayland Nüfus Kontrol Derneği” aile planlaması ile ilgili toplumu bilinçlendirmek ve cinsel ilişkide korunmanın önemi ile ilgili farkındalığı artırmak amacıyla faaliyet gösteriyor. Bu derneğin en önemli gelir kaynağı Cabbages and Condoms restoranda Tay mutfağının en güzel örneklerini deneyimlemek mümkün. Yemekten sonra kahvenizin yanında hediye ettikleri prezervatif ise bu bilinci aşılamak için harika düşünülmüş bir detay.
http://www.pda.or.th/restaurant/
Nham
Asya’nın en iyi restoranları sırlamasında 5. Sırada yer alan Şef David Thompson’ın restoranı Nham klasik Tay yemeklerini estetik bir sunumla masaya taşıyor. Como Hotel bünyesinde yer alan restoranı denemeye değer buldum ancak yemeklerdeki acının tüm lezzetleri gölgelediğini söylemeden geçmeyeceğim. Yemeğinizi şarap yerine bira veya margaritayla eşleştirmenizi öneririm.
http://www.comohotels.com/metropolitanbangkok/dining
The House of Sathorn
Tüm Bangkok seyahatim boyunca en unutulmaz yemek, hiç kuşkusuz Şef Fatih Tutak’ın restoranında geçirdiğim akşamdı. Türkiye’den binlerce kilometre uzakta, Türk mutfağını bu kadar yenilikçi yorumlamak ve bir nesil öteye taşımak ayakta alkışlanacak bir başarı. Ve elbette bu başarı karşılıksız kalmamış. Fatih Tutak’ın restoranı Asya’nın en iyi 50 restoranı içinde 36.sırada ve bence bu daha başlangıç. Fatih Tutak ismini tüm dünya ile birlikte daha sık duyacağımızı düşünüyorum. Bangkok’a yolunuz düşerse bir akşamınızı mutlaka Fatih’in muhteşem yemeklerine ve sohbetine ayırın.
http://www.thehouseonsathorn.com/
Sirocco Sky Bar
Gün batımında ve gece Bangkok’u 64. kattan izlemek kesinlikle büyüleyici. Ancak ben burayı “bar” diye değil, ayakta bir içki içebileceğiniz “gözlem terası” olarak tanımlamayı daha uygun buluyorum, ancak bu şekilde tanımlandığında keyif verir diye düşünüyorum. Manzara tek kelimeyle muhteşem olsa da; fotoğraf çekmeye çalışan onlarca turistle birlikte, itiş-kakış bir içki içmeye çalışmak benim konfor ve keyif tanımlamama hiç uymuyor.
Cafe 103 Bad & Brews
Chinatown’da yemek sonrası bu küçük kafede bir cold brew kahve içmeden otelinize dönmeyin. Kulağa garip gelse de portakal ve sodayla hazırladıkları cold brew kahvenin tadına mutlaka bakın. Bangkok sıcağında sizi ferahlatan bu tadı unutamayacaksınız.
Leave a Reply